28 Kasım 2014 Cuma

KARIŞIK KASET - FİLM YORUMU

''Herkesin söylenmemiş bir aşk şarkısı vardır'' diyerek vizyondaki yerini geçen hafta aldı Karışık Kaset.
Müzik tutkunluğu ailesinden gelen Ulaş ile radyo-sinema okumuş İrem'in hikayesini romantik ve eğlenceli yanlarıyla bizlere sundu. Gerektiği yerde duygulandırmasını da bilmesi, güldürmesini de... 
Aşk şarkılarını dillerimize doladı mesela filmde... Sezen Aksu'nun Deliveren'i ile götürdü bizleri unuttuğum zamanlara...

''Gülümsemesi bol; yerli romantik film...''


Uygar Şirin'in aynı adlı romanından uyarlanan Karışık Kaset; romantik film türünde bu senenin bana göre türünde yapılmış en iyi filmi oldu.
Filmde türü gibi komedi de olması, eğlendirmesiydi diğerleri arasındaki en büyük farkı. Günümüzde başlayan aşk filmlerini duygusallıktan öteye bırakma akımını da bir nevi geride bırakmaya yönelik oldu bu film.
Ulaş ve İrem'in çocukluklarından(1990 yılı) başlayan büyük ve uzun aşkına 106 dakika boyunca tanık oluyoruz, ki ben bu uzun ve sürükleyici aşka tanık olmaktan son derece memnun oldum.
2000'lere geldiğinde ise aşk biraz azalsa bile sürdü, bir aşkta olması gerekecek kadar sevgi ile sürdü...
Ulaş'ın müzik tutkusu ve o sektörden ilerlemesi; İrem'in ileride hayallerine kavuşması etkileyici bir diğer etkendi, filmi daha iyi kıldı.



''10 senede bir aşk!''

Sevdiğiniz kızı düşünün, on yıl aralarla görüşeceksiniz ve her gördüğünüzde biraz daha aşık olacağınızı hissedeceksiniz... İşte filmde Ulaş bunu bize hissettirebiliyordu. Bu aşkı seyirciler de yaşayabiliyordu.
1990'larda başlayan aşk; 2000'lere gelince daha da etkileyici bir hal oluyordu. Daha az yer verilse bile 2010 yılına geldiklerinde çok daha etkileyici ama bir o kadar da eksik olabiliyordu.
Zaten o eksiklik de olmasa film çok daha iyi yerlere ulaşabilir, gişede daha başarılı olurdu...

''Atilla Taş sürprizi ve replikleri kıvamında''

İlk başlarda da dediğim gibi filmde aşktan başka, sevgiden başka bir şeyler de vardı, misal Atilla Taş sürprizi vardı.
Replikleri, müziği, içtiği içecek derken her şeyiyle güldürdü Egemen karakteri. Düşünün yani müzik içerisinde yaptığı kliple ve albüm kapağıyla güldürdü.
Şarkı isimleriyle güldürdü.
Şarkı isimlerinin hikayelerini anlatırken; Ulaş'ın attığı bakışa tepkisiyle güldüdü.
Kısa bir rolü olmuş olsa bile filmin kilit noktalarından biriydi Atilla Taş... Tebrik etmek lazım.

''Sevgi; duygusallıktan ibaret değildir.''
Ayrıca film, sevginin sadece duygusallıktan ibaret olmadığını gösterdi. Sevginin içinde aşk olduğu kadar müzik de vardır, eğlence de vardır.
Ulaş ile İrem'in aşkında ise duygusallıktan öte müzik vardı. Sezen Aksu vardı sevgilerini. Zaten o sevgiyi aşka bağlayan da Sezen'di.

''Finali eksik kalmış.''

Filmin (belki de tek) eksik noktası final sahnesiydi.
Yani aslında sahnesiydi demek hata olur çünkü öyle bir sahne yoktu filmde.
Zaten filmi izleyenlerin çoğunluğu finalin eksikliğinden şikayet ediyordu. Hatta biraz abartacak olursak final sahnesi bile diğer romantik ruhlu filmlerden ayırıyordu kendini.
Çünkü klasik yerli romantik filmlerindeki gibi bir sahne ile bitmedi film ya da güldük/eğlendik diyerek şen şakrak bitmedi filmin.
Bitmesi gereken yerden 5-10 dakika erken bitti, sadece o kadar...




''Yönetmene tam puıan!''

Çektiği ilk uzun metrajlı filmi ile pek gelecek vaad etmediğini düşündüğüm Tun. Şahin'e ait düşüncelerimi bu filmle geri aldım.
Kasetten plaka, oyuncaklardan oyun alanlarına kadar geniş bir zaman çerçevesi içinde gayet başarılı bir iş sunmuş Tunç Şahin.
Ayrıca, senaryoyu derleyip/toplama işini de gayet işi başarmış.
Korku filminden vazgeçip kitap uyarlamalarına devam etmeli bence...

''Gişe tahmini, 220 bin''

Çoğu yüksek beklentili filmin vizyona girmesi ile,(yüksek kopya alması bile etki etmedi) gişe oranının düşeceğini tahmin ediyorum.
Şimdilik 102 bin yaptı, düşe düşe 220 binde gişesini tamamlar diye düşünüyorum.
Gişe yolunda başarılar.
Çok daha iyilerini hak ediyor!

Filmin Notu: 7,4/10
Fragmanı izlemek için tıklayınız.